20 Nisan 2010 Salı

Çin Seddi

Çin Seddi insanda acaip duygular yaratır, çok acaip yani. Yürüyorsun yürüyorsun önüne duvar çıkıyor kilometrelerce... O zaman yaşayanlar da geri dönmüşler işte madem duvar diye. Çinlilerin göç ettiği nerede görülmüş? Sonra olmuşlar Çinli halbuki duvarın içinde kalanlar onlar, dışarıda kalanlar türk olmuş. Bunları atmışlar defolun lan buradan diye, duvar da örmüşler. Bunlar da biz de Türk olup dünyayı sarsalım da görün demişler. Tarihçilerimiz de korkudan ördüler zannediyorlar, ne korkusu lan? Gelmeyin istemiyoruz çok olduk burada demişler. Pirinç mi yeter? Bunlar çiftçi de değil tembeller hem. Pirinç bitmesin diye kaşık bile kullanmamış adamlar, o kadar sefillik, anla yani. Türkler ne yapmış? Kılıç yapmış. Kılıcı mı yiyeceksin? "Biz bu duvarın ötesine geçeriz ulan!" demişler, sanki içerisi daha ferah. Bir şey de yok çorak... Salaklar sanmışlar ki manyak olacağız oysa Çinlilerin çocukları açlıktan kilimleri kemiriyormuş. Onlar da çağlar boyu aç millet kalabalıktan. Set yaparsan öle olur tabi, giren çıkamaz, çıkan giremez. Çıkmak daha zor girmekten zaten. Bir kişi girse belli olmaz kalabalıkta ama çıkınca anlaşılır "Lan nerde bu tarlanın çiftçisi" diye gidip yakalarlar. Öyle böyle bir buçuk milyar olmuşlar. Yoksa sevişmekle olsa çinliler alemin en neşeli milleti olurdu, onla alakası yoktur yani...

Zaten Çinlilerin hepsi kısa boylu besin yetersizliğinden. Öyle pirinçle hayat mı geçer? Mesela Japonlar da adada takılmış milyon milyon olmuşlar. İşte pirinç var bir de artık balık yetiştiriyorlar pirinç tarlalarında. Akıllanmaya ancak başladılar o yüzden, dünyanın en çok balık yetiştiren ülkesi oldular. O zamandan beri de ekonomi düzeldi, Amerikalılar Japonlarla kapışıyorlar. Pirincin yanında balık yeyince iyi oldu...

Bir Türkler bulamadı bir şey, hala bok yiyorlar. Bir de yoğurt var yersen, onu harbiden buldular ama yanlışlıkla. Biri sütünü unuttu karanlıkta başka biri de buldu. Sen tut sütü unut mayalansın, ne o yoğurdu bulduk... Bir setleri olsa böyle mi olurdu? Ama durmuyorlar ki bir yerde set yapsınlar ancak tepelere kale yapmış, onu da Roma'dan görmüş. Her kentte her tepede bir kale var lan! Yemeği dışarda pişiriyorlar orta çağ yazlık sefası sanki... Hep asker mantığı, kale içi kale dışı falan. Neymiş halk görmesin... Lan ne yapıyorsunuz orada erkek erkeğe de halk görmesin? Tabi feodal beylerin haremi var kalede, dışarı çıkınca kaleden elhamdülillah müslümanız, namus iffet lazım insana... Hatunların en güzelini kaçırmak için örgüt kurmuş Osmanlı düşün yani, akıncılarmış adı da. Ne yapıyor onlar? 50 kişilik ordu mu olur? hayır, ortada daha savaş yok bunları öyle yolluyorlar ne var ne yok bir bak diye sonra da hatun ne oluyor deyince bahane de hazır: "sultan kayacak kraliçe gibi yaşayacaksın, daha ne istiyorsun? belki oğlun da padişah olacak." Hadi ya! iyiymiş o zaman. Sonra da diyorlar ki neymiş efendim osmanlıyı kadın entrikaları göçertmiş. Göçertir tabi öyle abaza siyaseti güdersen...

Okuduğum bir roman vardı eskiden Kızıl Tuğ isimli. Bu Çinlileri kötülüyor kitap arada. Türkler görüşme için heyet gönderiyormuş, 50 tane kadın var heyette, afyon da cabası. Bizim karizmatik komutan kafa oluyor bir güzel, ruhunu çalıyorlar adamın. O yüzden pek Çin seferi olmazmış Türklerde. İşte korku budur, korkuyorlar! Fethedince kayboluyorlar içinde. Diyelim ki fethettin de ne yapacaksın şimdi? Bir yıl sonra Çinli oluyor adam afyon çekmekten. Kültür zaten yok, adam barbar görmemiş... Çekik göz falanlar ama Çinli/Japon kadın seksin püf noktaları ve erkeğin egosal zayıflıkları hakkında özel ders alarak büyüyor, baş etmek imkansız. Tao var yani olayın özüne inmiş mesela. Bir de bu kültürlü fahişeleri var onların, bilinçaltından ele geçiriyor adamı. Hatta seksten tiksinsin erkek diye bembeyaz makyaj yapıyorlar. Hizmet, sohbet derken adam unutuyor kendini, sorgulamaya başlıyor yaşamı. Gitti tabi o anda artık hükümdarlık... Sorgulayan adamdan kral mı olur? Başlıyor hemen taht kavgası sonra şaşırıyor Türkler "lan biz Çin'i fethetmeye gitmemiş miydik? Barış elçileri falan yolladılar, ne oldu böyle bölündük?" diyor. Yapacak bir şey yok yani, önceden yapacaktın seti şimdi ağla dur nafile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder