Misal ben soylu olsam soyluya aşık olurum ne yapacağım peynir kokan hatunu o durumda havyar yerken kahvaltıda? Neymiş çok içtenmiş soysuzlar. Filmlerde hep öyle gösterip soyluyu rezil etme çabası, ders verme iddiası... Halbuki öyle bir şey de yok soysuz da normal insan o da. Ama soyluda para ve asalet var diye çekemiyorlar adamı. Halbuki uyuyunca hayal ediyor soylu olsam taş gibi karılara vursam diye... Türkan Şoray'ın soysuz olduğu filmler ne öyle? Mesela karşısında da genelde Ediz Hun olurdu. Hatun elbise değiştirince dili de değişiyordu aniden; fransızcayı öğreniyordu daha türkçe'yi konuşamazken. Gerçekteyse durum şu; filmin en başında bitiyor hikaye. Hani ilk rezil olur aşağılanır ya soysuz ne cahil ne yazık falan işte orada biter olay. Bir daha gelip intikam mintikam alamaz soysuz, öyle gider. İşte film yapımcısı soysuz da oradan damara yürüyor işte acıyorsun halbuki full salak yani. Soylu suçlu mu? Soylu işte adam napsın? Sen de soysuzsun. Bir de şu şövalyelik geyiği var yabancılarda. Bizim Türkün delikanlılığı ile aynı anlama gelen saçmalık.
Kara şövalye hatunun götünü kurtarıyor misal ki normalde sikiyorlar işte boş bulunca kızı, zorbalar. Ne şövalyesi aq yok öle bir şey. Sen götü açık bırakırsan sikerler, soysuzlar böyle. Normalde sinirleniyorsun herifler "götünü sikecez senin" deyince ama buna seviniyorsun kara şövalyeyi görünce?! Soysuzsun çünkü böyle hayaller kurarsın ancak. Şovalyeler de 10 kaplan gücünde hep. Soysuzlar zamanında Herkülü bile uydurmuşlar böyle düşün artık. Herif iman gücüyle dünyayı kaldırıyor : ) Fakirlerin dostu, çıtır kızların koruyucusu, tanrıların düşmanı bizim köyden Herakles! Oldu aq. "Git madem soyluyu sik sen de herkül uyduracağına" desen siyaset yapmış olursun. Uğraşılmaz da bu soysuzlarla dil çarşaf gibi ancak laf a.q. Soylular milletin efendisidir o yüzden. İşte adam kargalı tarlasından gelince ne dedi? Milletin efendisi köylüdür dedi. O zamandan beri pek iyi şeyler olmadı. O günden beri burnumuz boktan kurtulmuyor. Köylü milletin efendisiymiş peh peh!
Tiksinç bu soysuzlar hani sevilcek bir tarafları yok. Gençken Genç Werther'in Acıları'nı okumuştum. Orada werther'e kızmıştım meğer adam haklıymış yani ben bu insanlarla eşit olamam, istesem de diyordu köylülere bakıp. Öyle insan haklarını, demokrasiyi falan uydurmuşlar söz söyleyebilmek için. Zaten demokrasi de bu soysuzların laf söyleme hürriyeti. Sorsan ne dedin diye haberi olmaz iğrenç pislik. Cibiliyetsizler! Tıynetsizler! Soylular tamam bari şunların önüne sandık koyalım da arada işe yaramış görünsünler diye demokrasi uydurmak zorunda kalmış. Yoksa ikide bir ayaklanıyorlar. Neye ayaklandıkları da belli değil, öyle şebelek gibi bağırmalar falan. Sonuç yok, istek yok salak çünkü. Sen zamanında kalk taa Londra'ya git kralın ordusunu sike sike. Sonra kral desin vergileri indirdim. Sen de geri köyüne dön. Sonra da bu soylular çok zalim dersin ama hayır sen salaksın. Soylu olsa yapar mı öyle salaklık? Spartacus işte al gerizekalı mesela ya da Hannibal misal. Ne yapıyorsunuz lan? Soylu olsana olabiliyorsan ne hala soysuzluğum asaletimdir falan? Ben oldum deyince olamıyorsun tabi. Bakıyorlar sana bi ecdadın neymiş ne etmişin falan diye. Bu Hannibal bitlisini kim soylu saysın?
Bir de barbar değillermiş. Lan çadırda yaşıyorsun hadi yaşasan gene iyi ama bir de biz de sizin gibiyiz diyorsun. Olmuyor işte öyle. Bir tipine bak ya kir pas içindesin, kıllı kıllı. Ne sizin gibi lan yürü git diyor soylu tabi. Kızıyor bizim ezik de hemen. Mesela al işte Fransız Devrimi mesela. Biçtiler soyluları soysuzlar. Sonra da ağladılar Napolyon'un önünde "naptık biz" diye. Adamdan yetkileri geri alana kadar götü kaybediyorlardı az daha. Soysuz Napolyon'u oturtuyor soyluyu beğenmeyip. Kendindenmiş o. Soylu hiç olmazsa seni de kendini de biliyordu. Bu saf salak aq nolcak şimdi? Ne zaman ortak oldu soysuzlar yönetime ondan beridir düzelmiyor işler. İki tane dünya savaşı çıktı öyle söyleyeyim. İşte al Mussolini, al Hitler... Niye böyle manyak bunlar diye soruyorlar hala. Bunlarda da bakıyorsun bir havalar, uyduruk üniformalar, madalyalar takmışlar neymiş çok soylu. Tabi olmadığı için soylu öyle giyinip kasılıyor. Saçmalıyor da tabi yönetmeyi bilmediğinden. Bildiğin soysuz çünkü. Zaten onlar da geliyor üstün ırk yaratmaya çalışıyor. Halbuki daha önce her şey hazırdı, soylu soysuz ayrımı iyiydi. Sen kalktın çiftci aklınla yeniden yaparım diyorsun öyle mi? Olmuyo işte peynir kafalısın çünkü. Kendi zavallı soysuz ya üstün ırkım ben diye çıkar yol arıyor kafasına göre. Olmuyor tabi... Sonra diğer soysuzlar da gelip öyle olmaz biz demokrasi bulduk falan diyor. Halbuki nasıl iyi yani? Ne anlar tarlada ırgat olan George dünyanın elektrik sorunundan? Anlamaz ama gene de bağırır ancak çiftçi hakkı diye orada. Gübre versen hepsini döker bakmaz ölçüsüne. Sanayiye laf etmeler falan... Teknoloji kötüymüş de yozlaşma artmışmış da bunu da tv izlerken söylüyor soysuz! Bazıları da çıkmış soylu-soysuz kalmayacak hepimiz soysuz olacağız diye 300-500 soylunun hayatına kastediyor. Soysuzların diktatörlüğünden de yakınıyor sonra salak. Akıllı salak bu yani. En salağı hata oldu halk error verdi diye açıklıyor bu durumu sonra çünkü.
Halk koalisyon gerektiğine karar verdi diyen tipler var ya seçim sonrası işte hep soysuz onlar. Ne diyorsun ya ne halkı ne kararı? Halk nasıl karar versin ya ne anlar o karar almaktan? Soylu sadece ayarlama yapar, plan yapar. Halkın komşusundan haberi yok sanki karar almış gibi açıklamalar falan... Dünya'da insanlar ikiye ayrılır: düşünenler (soylular) ve yapanlar (soysuzlar). Doğanın kanunu bozmayın ya. Sen sana söyleneni yap gerisine karışma çünkü akıl yok sende. Yöneten kişiyim sanır hep soysuz yetki verilince. Evet, koltuğa yapışır falan. Kalk lan ordan götünden süzülen terle mahvetmişsin koltuğu da! Götü de terler bunun hep çünkü kafa bulamaç olmuş zaten rahatsız herif. Tarladan tutup getirmiş koymuşsun bunu tabi hemen kat kat yağ bağlamış. Bi fitnıs efenime söyleyeyim bi iyi görünüm diye bir alışkanlık da yok ki. İçine eder mekanın... Buna da halk adamlığı der. Pis kokmak, götünün kokması falan halk adamlığı soysuzun psikolojisi yani. Sonra da der temizlik imandan gelir, laf gene boş boş. Avrupa'ya tuvalet kültürünü öğretmişmiş... Sen hala taşa sıçıyorsun nasıl iş bu? 5000 yıllık harabe kent Efes'in kanalizasyon şebekesi İzmir'in kent sisteminden daha iyi hiç sel olmuyor misal. Hala diyorlar onu öğrettik bunu öğrettik... Kent inşa etmeyi bilmiyor ama adama öğretiyor göya. Soylu demiş işte şunu şöyle yap bunu yapma. Yapmasana lan yıkıcan binayı! Tamam, kesin bunun kafasını çok mal bu. Binayı yıkıcak. Soylu işte kent yapmış adam. Oturmuş da bu hala Bizans'tan arak mimarisiyle övünmekte. Gotik katedrali küçük görüp ondan hareketle icat olunan gökdelenler için ihale açmakta adamlara. Biz yapamayız siz yapın diye. Otoyol yapamaz, demiryolu yapamaz, gökdelen yapamaz, teknoloji yapamaz... Ne işe yararsın sen? İşte halktan alıyoruz gücümüzü diye saçmalar dururlar. Halk dediğin de bir grup salak.
Soylu adam ne yaparsa kendine yapar. Bunu da yaptık diye afişe etmez her şeyi. Bunu ancak soysuzlar yapar çünkü soyluya karşı içinde hep bir eziklik vardır. Soylu kaleyi içten dıştan zapteder düşünüp bayrağı dikerken ilk kim ölmüş ne önemi var kaleyi almasan ölene kahraman diyemeyeceksin o zaman a be budala soysuz seni! Soylu gerek görmez çünkü o bilir soylu olduğunu ispata çalışan soysuzdur.
Soysuzlar haindir ulan!
29 Mart 2011 Salı
16 Mart 2011 Çarşamba
Kültür ortamı böyle
İlaç çözmez hiçbir şeyi.
Doğal seleksiyon var ki bu virüsler dakikada bir sürü farklı varyasyon üretiyorlar. İlaç geçici çözüm. Sorun kalabalık olmamız zaten yani kültür ortamı. Azarlı ufak gruplar olarak yaşasak bir yerde salgın olsa bile ordakiler ölünce olay biterdi şimdi öyle mi? Ya da değrem olunca? Seldir, tufandır falan?
Hayır, o var bir de şu var; strese neden oluyor sınırlı ortam. Bizim bazı salak bilimciler der ya balığın hafızası çok dandik anlamaz akvaryumu. Nah anlamaz! Bir sıkıntı var illa edebi yolla dile mi getirmesi lazım bunu? Bir ara bir fabrikaya gitmiştim anlattım mı bilmiyorum. Bir süre takıldım orada. Kültür balığı üretiyorlar havuzlarda. En büyük sorun stres faktörü. Yamuluyor hayvanlar, kambur falan oluyorlar, hastalık kapıyorlar bi sürü. İlaçlıyorsun daha berbat resmen can yakıyorsun ilaçlarken. Bir de hayvanın yarası varsa bitti o. Hayvanı bir yere tıkmışlar stress olmaz mı ya? Aynı bizim gibi biz de kambur oluyoruz, yoruluyoruz hemen falan. Hantal yığınları olduk resmen. İsteksisiz niye? Çünkü kültür ortamı böyle.
Biz de bir nevi kültür homo sapiensiyiz işte. Ürüyoruz ama suni olarak çünkü aile kurumu var. Sadece ürüyoruz maksat bu çoğalalım. Nerede çoğalıyorsun ya? Bakalım doğa seni istiyor mu? Hayır, yani bir kent olmuş 10 milyon diğer her yer bomboş. Bu hala orada çoğalıyor salak mıdır nedir. Popo popoya yaşamaktan alınan sado-mazo haz. E, o zaman çarpışırsın savaş çıkar stres olur normal yani. Sonra Japonlar gibi gidelim özel yerlerde oksijen takılalım bari.
Düşünün şimdi şuan evdesiniz. Birden hayvanlaşıverdin diyelim. Çıktın dışarı koşmaya başladın sebepsiz. Ne olur? Herkes napıyo bu der durdurmaya çalışır, kavga çıkar. İlla durcan öyle koşunca garip oluyor.
Doğal seleksiyon var ki bu virüsler dakikada bir sürü farklı varyasyon üretiyorlar. İlaç geçici çözüm. Sorun kalabalık olmamız zaten yani kültür ortamı. Azarlı ufak gruplar olarak yaşasak bir yerde salgın olsa bile ordakiler ölünce olay biterdi şimdi öyle mi? Ya da değrem olunca? Seldir, tufandır falan?
Hayır, o var bir de şu var; strese neden oluyor sınırlı ortam. Bizim bazı salak bilimciler der ya balığın hafızası çok dandik anlamaz akvaryumu. Nah anlamaz! Bir sıkıntı var illa edebi yolla dile mi getirmesi lazım bunu? Bir ara bir fabrikaya gitmiştim anlattım mı bilmiyorum. Bir süre takıldım orada. Kültür balığı üretiyorlar havuzlarda. En büyük sorun stres faktörü. Yamuluyor hayvanlar, kambur falan oluyorlar, hastalık kapıyorlar bi sürü. İlaçlıyorsun daha berbat resmen can yakıyorsun ilaçlarken. Bir de hayvanın yarası varsa bitti o. Hayvanı bir yere tıkmışlar stress olmaz mı ya? Aynı bizim gibi biz de kambur oluyoruz, yoruluyoruz hemen falan. Hantal yığınları olduk resmen. İsteksisiz niye? Çünkü kültür ortamı böyle.
Biz de bir nevi kültür homo sapiensiyiz işte. Ürüyoruz ama suni olarak çünkü aile kurumu var. Sadece ürüyoruz maksat bu çoğalalım. Nerede çoğalıyorsun ya? Bakalım doğa seni istiyor mu? Hayır, yani bir kent olmuş 10 milyon diğer her yer bomboş. Bu hala orada çoğalıyor salak mıdır nedir. Popo popoya yaşamaktan alınan sado-mazo haz. E, o zaman çarpışırsın savaş çıkar stres olur normal yani. Sonra Japonlar gibi gidelim özel yerlerde oksijen takılalım bari.
Düşünün şimdi şuan evdesiniz. Birden hayvanlaşıverdin diyelim. Çıktın dışarı koşmaya başladın sebepsiz. Ne olur? Herkes napıyo bu der durdurmaya çalışır, kavga çıkar. İlla durcan öyle koşunca garip oluyor.
14 Mart 2011 Pazartesi
Leyla ile Mecnun
Tipler filmini çekmiş Leyla ile Mecnun'un. Aha bu da bir parçası: http://www.youtube.com/watch?v=wrxyvyivfri
Çöl ortasında yaptıkları muhabbete bak. Demiyor ki su bulalım, yarra yiyeceğiz burada diye de önümden geçtin diyor. Öbürü de lafı söyledikten sonra fake atıyor nereye gidiyorsa çölde öyle hızlı adım? Acaip derin laf soktum gideyim tribinde. Nereye gidiyorsun yarrağım der döver herif normalde öyle bi durumda. Çöl ortasında evire çevire dövse kimse de alamaz elinden adamın. Gömer kuma bir de... Herife bak abazan muhabbeti yapıyor burada bana. İşimiz gücümüz var, bi soluklanırken iki rekat namaz kılalım dedik laf söyledik bi de üste çıkıyor pezevenk diye. Aşkını siktiğimin pezevengi seni!
Koca çölde önümden geçiyor mal mıdır nedir. Namaz kılarken herifin götünü görüyoruz istemeden, durduk yere. Git bir iş bul çalış mına koyim. Ne geziyorsun çölde, artistlik yapıyorsun bir de? Benim sevgim çok yüce falan diye bir de benim ibadeti eleştiriyor eşşolusu... Pezevenk işte biz de biliyoruz aşk meşk yapmayı da fatura birikti mına koyim. Deveyi de sikmek için taşımıyoruz heralde lavuk. Diyor kendini namaza vermemişsin, ben sevgime verdim kendimi. E, tabi fatura kol gibi birikti evde çocuklar halıları kemiriyor açlıktan. Yavşak avare avare dolanıyor bi de laf atıyor götünün bokuyla. Mal mıdır nedir, nerden çıktın mına koyim. Aklımı zehirliyor çoluğu çocuğu bırak bul bi hatun sik fikrini sokuyor durduk yere tam da iş bulmuş çalışmaya başlamıştık zorla. Bir de çölde yani deveyi siktirecek bana en sonunda...
Hayır, aşkını çok seviyormuşmuş... Çölde demezler mi sevdiğinin yanında niye değilsin yazık kız ne hallerde kimbilir? Tembellikten, kaytarmaktan çöle vurdu benim deli kendini diye. Hem bekletmezler çatır çatır yerler Leyla'yı. Leyla akıllı kız zaten tanırım. Baktı bu lavuğun serserilikte ancak aklı. Babasının sözünü dinledi napsın kızcağaz? Aklını çelmiş piç kızın. Öyle aşk meşk diye babasının mallarının peşinde hep. İstemem yan cebime koy hesabı, olmaz demez. Bana gelse bi güzel döver gönderirim, git la burdan diye. Saf duygularıyla oynadı güzel Leyla'nın. Biz niye sikemedik Leyla'yı, neden yanaşamadık Leyla'ya diye düşünüyoruz. Vay piç vay. Vay mına koyim...
Tipe bak bir de öyle ağlamaklı surat. Erkek ol erkek! Ne lan o sulugöz? Öyle mazlum ayağına yatıyor çakaal. Çakal ki ne çakal! Bi sikse Leyla'yı hemen diyecek sen verdin. Halbuki neymiş aşkından çöle düşmüşmüş... Siktir yalancı.
Çöl ortasında yaptıkları muhabbete bak. Demiyor ki su bulalım, yarra yiyeceğiz burada diye de önümden geçtin diyor. Öbürü de lafı söyledikten sonra fake atıyor nereye gidiyorsa çölde öyle hızlı adım? Acaip derin laf soktum gideyim tribinde. Nereye gidiyorsun yarrağım der döver herif normalde öyle bi durumda. Çöl ortasında evire çevire dövse kimse de alamaz elinden adamın. Gömer kuma bir de... Herife bak abazan muhabbeti yapıyor burada bana. İşimiz gücümüz var, bi soluklanırken iki rekat namaz kılalım dedik laf söyledik bi de üste çıkıyor pezevenk diye. Aşkını siktiğimin pezevengi seni!
Koca çölde önümden geçiyor mal mıdır nedir. Namaz kılarken herifin götünü görüyoruz istemeden, durduk yere. Git bir iş bul çalış mına koyim. Ne geziyorsun çölde, artistlik yapıyorsun bir de? Benim sevgim çok yüce falan diye bir de benim ibadeti eleştiriyor eşşolusu... Pezevenk işte biz de biliyoruz aşk meşk yapmayı da fatura birikti mına koyim. Deveyi de sikmek için taşımıyoruz heralde lavuk. Diyor kendini namaza vermemişsin, ben sevgime verdim kendimi. E, tabi fatura kol gibi birikti evde çocuklar halıları kemiriyor açlıktan. Yavşak avare avare dolanıyor bi de laf atıyor götünün bokuyla. Mal mıdır nedir, nerden çıktın mına koyim. Aklımı zehirliyor çoluğu çocuğu bırak bul bi hatun sik fikrini sokuyor durduk yere tam da iş bulmuş çalışmaya başlamıştık zorla. Bir de çölde yani deveyi siktirecek bana en sonunda...
Hayır, aşkını çok seviyormuşmuş... Çölde demezler mi sevdiğinin yanında niye değilsin yazık kız ne hallerde kimbilir? Tembellikten, kaytarmaktan çöle vurdu benim deli kendini diye. Hem bekletmezler çatır çatır yerler Leyla'yı. Leyla akıllı kız zaten tanırım. Baktı bu lavuğun serserilikte ancak aklı. Babasının sözünü dinledi napsın kızcağaz? Aklını çelmiş piç kızın. Öyle aşk meşk diye babasının mallarının peşinde hep. İstemem yan cebime koy hesabı, olmaz demez. Bana gelse bi güzel döver gönderirim, git la burdan diye. Saf duygularıyla oynadı güzel Leyla'nın. Biz niye sikemedik Leyla'yı, neden yanaşamadık Leyla'ya diye düşünüyoruz. Vay piç vay. Vay mına koyim...
Tipe bak bir de öyle ağlamaklı surat. Erkek ol erkek! Ne lan o sulugöz? Öyle mazlum ayağına yatıyor çakaal. Çakal ki ne çakal! Bi sikse Leyla'yı hemen diyecek sen verdin. Halbuki neymiş aşkından çöle düşmüşmüş... Siktir yalancı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)