25 Nisan 2010 Pazar

Gezegen Haşaratı Temizleme Birimi

Uzaylılar gelse şenlik olur, kazayla gelmişler misal. Umurlarında değil aslında, gelişmemiş bunlar bulaşmayalım şeklinde... Ne yapmışsınız gezegeni? Ne salak bi akıl bu diye pataklıyorlar herkesi... Düşünsenize 15 milyonluk şehre dalıyorlar çat çut...

- Abi niye vuruyorsun ilkeliz işte gelişmedik daha.
- Sus len! Nerede hani buradaki hayvanlar?
- Abi onlar zararlı...
- Sittir len zararlı diyor hayvana!


(çat çut!)

- Abi eve gelseydiniz televizyona bakardık.
- He bir de o var, ne salak türsünüz. Bütün gün birbirinizin ne yaptığına bakıyorsunuz. Oturmuş çekirdek çitleyip etrafı kirletmişsiniz paso. Al sana al sana!

Millet kaçışıyor bunlar kovalıyor, bir de elle dövüyolar etkileyici olsun diye. Enseye vuruyorlar şlak diye...

- Abi gezegenimize niye geldiniz?
- Sizin gezegen ha? Hemen de sahiplenmiş yavşak, 3 milyon yıl önce yoktunuz! (şlaaak)

Sonra kovuyorlar herkesi...

- Abi uzayda nasıl yaşarız oksijensiz?
- Burada nasıl yaşadınız a. koyup ekolojinin? öyle ise sittirin gidin!

Sonra doğa manzaralı bi sahne geliyor. Bu uzaylılar yaymış, çalgı, türkü, eğlence ve seks... Öyle orayı burayı kazmak yok. Uzay gemilerinin üstünde de "Gezegen Haşaratı Temizleme Birimi" yazıyor.

Peki, bunlar teknolojiyi nasıl yapmış o var tabi. Sadece bi tane uzay gemisi yapmışlar, onunla yaşam olmayan gezegende geliştirmişler teknolojiyi. Teknoloji ayrı doğa ayrı akıllı adamlar... Aslında bunlarında gezegende birileri varmış -insan gibi- zulmetmiş bunlara. Bunlar da ayaklanmış en sonunda kovalamışlar bunları... Çok akıllıymışlar bunlar, sevecen, doğa aşığı... O kadar aşık ki ağaç kesen olunca ev yapcam diye deli olurlarmış o kadar. O yüzden bunları bırakmamak lazım serbest diye haşarat temizlemeye karar vermişler onlar gelmeden. Teknoloji falan geliştirirler neme lazım...

Uzay boşluğuna bırakıyorlar 6 milyar insanı bir tek doğayla barışık olanlara ellemiyorlar. Tabi devlet kurumu olmadıklarından rüşvet geçmiyor, hemen anlıyorlar yavşağı gözünden. Zaten onlar da hemen belli eder kendini. Diyor ki tip al ahanda bu arazi senin, yaşa burda. Bu hemen gaza gelip çit çekiyor, hemen atıyorlar seni seni diye.

Kendi aralarında konuşuyorlar "sonra bir de akıllı tür diyorlar kendilerine, ahaha salaklar" şeklinde.

Halbuki "negatif zeka" hepsi...

20 Nisan 2010 Salı

Çin Seddi

Çin Seddi insanda acaip duygular yaratır, çok acaip yani. Yürüyorsun yürüyorsun önüne duvar çıkıyor kilometrelerce... O zaman yaşayanlar da geri dönmüşler işte madem duvar diye. Çinlilerin göç ettiği nerede görülmüş? Sonra olmuşlar Çinli halbuki duvarın içinde kalanlar onlar, dışarıda kalanlar türk olmuş. Bunları atmışlar defolun lan buradan diye, duvar da örmüşler. Bunlar da biz de Türk olup dünyayı sarsalım da görün demişler. Tarihçilerimiz de korkudan ördüler zannediyorlar, ne korkusu lan? Gelmeyin istemiyoruz çok olduk burada demişler. Pirinç mi yeter? Bunlar çiftçi de değil tembeller hem. Pirinç bitmesin diye kaşık bile kullanmamış adamlar, o kadar sefillik, anla yani. Türkler ne yapmış? Kılıç yapmış. Kılıcı mı yiyeceksin? "Biz bu duvarın ötesine geçeriz ulan!" demişler, sanki içerisi daha ferah. Bir şey de yok çorak... Salaklar sanmışlar ki manyak olacağız oysa Çinlilerin çocukları açlıktan kilimleri kemiriyormuş. Onlar da çağlar boyu aç millet kalabalıktan. Set yaparsan öle olur tabi, giren çıkamaz, çıkan giremez. Çıkmak daha zor girmekten zaten. Bir kişi girse belli olmaz kalabalıkta ama çıkınca anlaşılır "Lan nerde bu tarlanın çiftçisi" diye gidip yakalarlar. Öyle böyle bir buçuk milyar olmuşlar. Yoksa sevişmekle olsa çinliler alemin en neşeli milleti olurdu, onla alakası yoktur yani...

Zaten Çinlilerin hepsi kısa boylu besin yetersizliğinden. Öyle pirinçle hayat mı geçer? Mesela Japonlar da adada takılmış milyon milyon olmuşlar. İşte pirinç var bir de artık balık yetiştiriyorlar pirinç tarlalarında. Akıllanmaya ancak başladılar o yüzden, dünyanın en çok balık yetiştiren ülkesi oldular. O zamandan beri de ekonomi düzeldi, Amerikalılar Japonlarla kapışıyorlar. Pirincin yanında balık yeyince iyi oldu...

Bir Türkler bulamadı bir şey, hala bok yiyorlar. Bir de yoğurt var yersen, onu harbiden buldular ama yanlışlıkla. Biri sütünü unuttu karanlıkta başka biri de buldu. Sen tut sütü unut mayalansın, ne o yoğurdu bulduk... Bir setleri olsa böyle mi olurdu? Ama durmuyorlar ki bir yerde set yapsınlar ancak tepelere kale yapmış, onu da Roma'dan görmüş. Her kentte her tepede bir kale var lan! Yemeği dışarda pişiriyorlar orta çağ yazlık sefası sanki... Hep asker mantığı, kale içi kale dışı falan. Neymiş halk görmesin... Lan ne yapıyorsunuz orada erkek erkeğe de halk görmesin? Tabi feodal beylerin haremi var kalede, dışarı çıkınca kaleden elhamdülillah müslümanız, namus iffet lazım insana... Hatunların en güzelini kaçırmak için örgüt kurmuş Osmanlı düşün yani, akıncılarmış adı da. Ne yapıyor onlar? 50 kişilik ordu mu olur? hayır, ortada daha savaş yok bunları öyle yolluyorlar ne var ne yok bir bak diye sonra da hatun ne oluyor deyince bahane de hazır: "sultan kayacak kraliçe gibi yaşayacaksın, daha ne istiyorsun? belki oğlun da padişah olacak." Hadi ya! iyiymiş o zaman. Sonra da diyorlar ki neymiş efendim osmanlıyı kadın entrikaları göçertmiş. Göçertir tabi öyle abaza siyaseti güdersen...

Okuduğum bir roman vardı eskiden Kızıl Tuğ isimli. Bu Çinlileri kötülüyor kitap arada. Türkler görüşme için heyet gönderiyormuş, 50 tane kadın var heyette, afyon da cabası. Bizim karizmatik komutan kafa oluyor bir güzel, ruhunu çalıyorlar adamın. O yüzden pek Çin seferi olmazmış Türklerde. İşte korku budur, korkuyorlar! Fethedince kayboluyorlar içinde. Diyelim ki fethettin de ne yapacaksın şimdi? Bir yıl sonra Çinli oluyor adam afyon çekmekten. Kültür zaten yok, adam barbar görmemiş... Çekik göz falanlar ama Çinli/Japon kadın seksin püf noktaları ve erkeğin egosal zayıflıkları hakkında özel ders alarak büyüyor, baş etmek imkansız. Tao var yani olayın özüne inmiş mesela. Bir de bu kültürlü fahişeleri var onların, bilinçaltından ele geçiriyor adamı. Hatta seksten tiksinsin erkek diye bembeyaz makyaj yapıyorlar. Hizmet, sohbet derken adam unutuyor kendini, sorgulamaya başlıyor yaşamı. Gitti tabi o anda artık hükümdarlık... Sorgulayan adamdan kral mı olur? Başlıyor hemen taht kavgası sonra şaşırıyor Türkler "lan biz Çin'i fethetmeye gitmemiş miydik? Barış elçileri falan yolladılar, ne oldu böyle bölündük?" diyor. Yapacak bir şey yok yani, önceden yapacaktın seti şimdi ağla dur nafile...

Canavar

Siz ne yapıyorsunuz, ne canavarı? Kafayı mı yediniz şizofrenler sizi! Canavar da neyse etraf canavardan geçilmiyor. Kötü bir şey olunca kesin canavar yapmıştır; iyilik allahtan, kötülük canavardan gelir. Büyümediniz hala nene masalları perspektifi ile olaylara bakıyorsunuz sonra neymiş çok gelişmiş insanlık. Zaten canavarlar da "böüüü!! kötüyüz biz kötüyüz, hasta eder kustururuz" diyorlarmış. Evet, bir de safkan kötüdür canavarlar, bilimkurgu filmlerinde falan olurlar. Kötüyüz biz yicez sizi falan, lan niye zorun ne? İşte kötüyüz, canavarız, laftan da anlamayız. Adam uzay gemisi yapmış ama canavar, onu bunu biçiyor durduk yere. O zekayla o teknolojiyi nasıl oluşturdun? Hayır, bir de adama kimse sormuyor ki neden yapıyorsunuz böyle diye... Herif ne bilsin yiyor tabi olayı bu canavarın. Bir de canavarlar aptal olur, bir tek insanlar erdem sahibi bu kurgularda ve teknolojileri ilkel. Sebebi de şu bu mantığın; kapitalist düzen sonsuzdur anlayışı. 5000 yıl sonraki teknolojiye bu zamanki bakış açısını oturtmak için herifler gelişmiş türleri canavar yapıyorlar. Halbuki şeker gibi varlıklar onlar. Öyle sevişiyorlar, altyapıyı oluşturmuşlar onla bunla dalaşmak saçma geliyor artık tiplere. Uzaya mı çıkmak istiyorsun? Önce yanında oturan nineyi yiyeceksin sebepsiz, mantık bu insandaki.

Bizimkiler de hala "niye uzaylılar varsa görünmüyorlar bize?" diyor. Tabi görünmez senin hayal gücü bakış açına bak! Hayır, yani adam teknoloji yapmış ama teknolojiyi niye yapar bir insan? Onu, bunu biçmek için değil salak dünyalım benim! Sevişecek zaman olsun, ense yapsın diye yapar. Ne yapacak dünyayı? Maden kolonisi oluşturuyormuş da, çıkarları varmış da... Sanki insan ne yapıyorsa? Bina yapıyor sürekli sonra da içine adamlar koyuyor ki başka başka bina yapacak adamlar daha olsun diye. Manyaklaşmışlar, boşuna babil kulesi efsanesi yazmamışlar; bunlar biraraya gelince ancak bina yapar, ne işe yarıyorsa artık? Süper kahramanları bile "ileri, ileri ve yukarı" diyor, anlayın yani... İleriyi anladıkta, neden yukarı? Ne varsa yukarıda, rahatsız işte tip anlamadın mı hala? Duramıyor yerinde, şöyle iki dakika problem çıkarma otur meditasyon falan yap. Düşman veya canavar yok, sakin ol.

Bu insandan her şey beklenir. Yüksek atlama falan yapıyorlar spor olsun diye sonra hırsız 3. kata girdi vay ne acar hırsız! Şerefsiz herif... Görüp öğreniyor adam, ne yapsın? Ayrıca bu ne iki yüzlülük ya biri atlıyor 5000 kişi alkışlıyor, o hırsız olsa linç ederlerdi ama hırsızlık canavarı bu diye... Süper kahraman sanki o. Dünyayı yokolma tehlikesine getirip sonra kurtarınca alkışlanır, biz yapsak suçlarlar. O süper kahraman olmasaydı dünya yok olma tehlikesi geçirmeyecekti, kurtarmak da gerekmeyecekti! Ne yapıyorsunuz siz?

Süpermen gezegeninden kaçıp buraya gelmese kimse gelmeyecek buraya bir bok yok diye, bunlar hala bizi canavar sanıyor diye... Öyle takılacak ya da örümcek adamın deneyleri yüzünden bir sürü mutantik canavar çıkmayacak. Sen git Alien yumurtasını patlat keşif yapıyoruz diye sonra neymiş Alien niye saldırdı? Yumurtalarını patlattın ya ondan olmasın? Patlatırsan yer tabi, ne işin var adamın kuluçka odasında? Sanane yumurtlar yumurtlar kimse sana niye o kadar üredin diyor mu? 5 milyar olmuşlar 10 tane Alien olursa tehlikeli olur, yok edelim bunları diyorlar. Herifler evrendeki bir tane gezegende bulunan Alien'a tahammül edemiyor, manyaklık sınırlarını zorluyorlar. Millete de seyrettiriyorlar sonra insanlar haklı Alien kötü diye. Sanki alien canlı değil, o da çiftleşmiş işte ne yapsın yumurtluyor. İnsanlar var yumurtlamayayım mı demeli? Hem daha embriyo dönemindeydi, gelişimini tamamlasaydı belki şeker kız candy olacaktı. Gittin patlattın yumurtayı ne o canavar bu! Neymiş niye canavarmış? İşte çirkin, bize benzemiyor hem kanında asit var. Bilader kanını niye akıtıyorsun? Vampir misin? Sanki içecek... İyi ki asit yani hiç olmazsa akınca sana tehdit olmuş yoksa habire kanını akıtacaksın manyakça...

Hayır, bu insanlık kafayı iyice bozmuş zaten. Orta çağda cadı bu diye birbirlerinin kaval kemiklerini kemirdiler, cadı değilse de kurt adamdır zaten! Neymiş canavar... Hiç konuştun mu? Belki bir şey anlatıyordur... Gördüğün yerde ateş ediyorsun sonra ne o işte saldırdı! Bir de Alien zaten en son kadının peşinde hep "neden yumurtayı kırdın?" diye. Sen git "o insanı öldüremezsin, doğuştan masum o" diye önüne çık, sonra yesin seni de. Hayır, yani beklentiye bakar mısın; Alien masum olup takılacak, kendisine tokat atana öbür yanağını çevirecek ki anca o zaman normal olduğu düşünülecek (tabi insanın merhametine sığınacak o zamanda). Yoksa kesin canavar "ne oluyor lan?" derse.
İnsanın üstlendiği misyona bakarsan da durum şöyle; önce kabilede huzur, sonra toplumda huzur, sonra yurtta barış cihanda barış. Ee, tabi zaman değişti evreni adam edecekler. Bundan daha manyakça bir şey olabilir mi? Olamaz! Her şey bizim dediğimiz gibi olmalı, biz iyiyiz mantığı. Saçmalıyorsunuz işte istemiyor kimse sizi ne bu maydonoz misyonerlik inadı? Nereden çıkardınız evrenin biricik iyi varlıkları olduğunuzu? Kim tapuladı size evreni? Yüce yaradan böyle istedi, yok ya! Kıçımın keyfi öyle diyor demiyor da... Yaratılış mucizesinin emriymişmiş... yemeyen de canavar oluyor sonra... oldu!?

Bir tane de şöyle mantıklı bilimkurgu yapılmadı, insanların haksız olduğu. Bilimkurgu repliklerini takip ederken farkettim bunu, böyle bir iyiler bir iyiler sorma; alemin ağzına sıçıyorlar, oraya buraya gidip, onu bunu alıp eve getiriyorlar (babalarının evi sanki) araştırıyoruz diye. Neymiş iyi niyetlilermiş... paso savaş makinesi yaratmaya çalışıyorlar. Niye savaş stratejisi güdüyorsun her gittiğin yerde? Bir dur bak önce. Adam keşfe gidiyor güya ama silahla, daha güçlü silah görünce de "eyvah, canavar!" diye ortalığı velveleye veriyor. İnsan olmayan, insandan şüphelenip "ne salak türsünüz olm siz" diyen haklı adamlar canavar oluyor yani. Neymiş bunlarda demokrasi varmış, bak sen! Salakların söz söyleme hürriyeti değil mi lan o? "Salak da olsa haklılık payı olabilir" denyoluğu... Halbuki yok öyle bir şey, evren senin varlığına adak mı adayacak? Bilmiyorsun, salaksın ama gene de senin dediğin olacak neymiş demokrasiymiş. Yok ya! Star Wars'ta da jedi'ların başına ne geldiyse bu demokrasi inancından gelmişti zaten. Konsey kuruyorlar sonra bazıları kıllanıp ayrılmak isteyince kötü ilan ediliyorlar. Ayrılıkçılar diye onlara savaş açıyor bu barış konseyi! Beğenmemiş işte bırak ayrılsın. Konsey kurdun diye imparatorluk niye oluşturuyorsun zorla birarada tutup? Evreni yönetmek ne saçma bir iddiadır ya? Manyaklaşmışlar!

Başlığı yok bunun.

Karşımda ters duran beyinler gördüğüm zaman bu insanların bir organizma olduklarını ve her şeyin kendilerinden, arzularından ibaret olmadığını ne vakit öğrenecekler de olguları ve gerçekleri konuşabilir hale geleceğiz diye de merak etmekteyim.

Dünyadan zilyon kat büyük olan koca güneş ve onun öncesindeki çok daha dev bir yıldızın yarattığı reaksiyonların ve süpernovaların neden olduğu, katı elementlerden oluşmuş dünya yüzeyindeki, zilyon yıl sonra ortaya çıkmış ve bunları anlamış olmanın şaşkınlığına düşmüş "düşünen memeli"lerin arzuları için değildir hayat. Onun için de biçimlenmez. Amaç? İşte bu üslup belki size çok insancıl gelmekte ama bana özür dileyerek söylüyorum doğayı küçümser bir "aptallığın" ürünü olarak görünüyor. Aklını ve zihnini ne zannetmektesin ki tüm bu olup bitene bir amaç biçecek yetkinlikte görmektesin kendini? Hayata bir amaç biçmek ne senin ne de benim sınırlandırılmış aklımın yapabileceği bir şey değil, bırakın bu süper ego yansınması hayalperestlikleri. Bu tür ucuz laflarla bu olguları sorgulama hakkına sahip değilsiniz.

Hatta size şunu söylemeliyim ki peygamberinin ki sen ona inandığını sanırsın; bir insan olarak ne demek istediğini ben anladım (dini inancım olmasa da) siz hala anlayamamışsınız. Nerede mucize görseniz gidip tapınacak soyut ya da somut bir put ararsınız, bir heykel ya da adının "bir" veya aynı anlamdaki "allah" olması fark etmez. O çok bilmişliğinizle de kendi organik amaçlarınızı tüm doğaya yakıştırmayı akıllılık sanırsınız. Bence tam tersidir; akıllı değilsiniz ne siz ne de bu insanlık. Sadece doğaya uyum sağlamak için olguları ellerimizle ya da aklımız ile birleştirip ona benzemeye bir yerinden hayatı yakalamaya çabalıyoruz. Bu bizim amacımız, kendini doğa sanma ey insanlık! Sen bir hiçsin şu koca evrende ve tüm bunlar senin tasarrufunda değil, ölüp gideceksin tanrılarınla birlikte!

Hayat kendisinden ibarettir. Kendi kendisini yaratabilecek güçtedir. Etkindir hayat oysa edilgen olan aklımızdır. Biz hayata göre şekillenip insan oluruz, insan zekası bir varlık ya da hayatın bir zerresini bile oluşturamamıştır bu güne dek. O düşünce anca bir "asimo" yapar ve komiktir yürüyemez bile, hissetmez de uyum da sağlayıp yaşama arzusu edinip hayatta da kalamaz. Yaşamın sırrı kendiliğinden kendi devamına doğru arzulu hareketidir, ereksiz bir yönelimdir. Sevgiliye koşarken amaç bellemezsin zaten başka türlüsü de mümkün değildir artık ondan koşarsın.

Hani şu dinin işlevi dediğin "kendine yontmacılığın" engellenmesi, görüyorum ki asıl kurumsal dinin vazgeçilmez bir görünümüymüş. Her şey ortada, doğa da senin istediğin şekle girmem diyor, buldukların ve ereklerin sadece seni bağlar diyor ve illa amaç arayıp bir benzetme yaparsak amacının tüm insani amaçları aştığı anlaşılıyor. O türden amaçları doğaya yüklemek isteyen senin insani bencilliğin sadece. Doğanın amacı olamaz, olsa da anlayamazsın ve anladığın an doğanın amacını amaç olmaktan çıkarırsın böyle der belirsizlik ilkesi de. Kendi amaçsızlığın ise senin öznel sorunun. Evren, senin veya benim ya da insanlık için oluşmadı. Ama kendi ihtiyaçlarına yönelik geçici amaçlar belirleyen organik bütünlüğümüz ve aklımız onun hareketinin dolaysız bir hali.

Şizofrenik hayaletler ve amaç tasarlayan put düşünceler yerine doğanın kendisine bakıp uyum sağlamak akıllıca, hayvanca, insanca ve de doğal olan. Gerisi toz ve hava, bugün var yarın yok, her şeyin değişip sürüklendiği gibi. Anladınız mı? Hiç sanmıyorum... Yükle sen kendi düşünceni koca evrene bile, ne de olsa ruhun güneşten de sıcak senin hayalinde. Ama ben güneşin ve bu sonsuz çeşitlilikteki boş bir küre olmayan dünyanın benden öte bir şey olduğunun farkındayım. Ama ona tapınmadan çünkü ben de zaten başka bir özerk biçimiyim.

19 Nisan 2010 Pazartesi

Uygar insan çok ilginç...

Cannibal Holocaust diye bir film var, izlediyseniz bilirsiniz felaketti... "O kadar gerçekçi nasıl yaptın sen o filmi?" dedirtti bana fekat ben gene rahat durmadım "doğada tek salak insan uygar olanı" dedim. Tipler nasıl bir anda çıldırdılar, sen budala yerine koy bakalım. Yesin seni de gör sonra dersin ilkel, vahşi... Bir zahmet yürüyün gidin lütfen... Her boku yaptılar adamlara filmde sonra "bakın vahşilere" diye film çektiler. Gördünüz değil mi savaşan kabileler hemen nasıl da anlaştılar ve gelip yediler bunları? Ne kadar doğalsan o kadar da doğal bi öfken vardır, kutsanmaz uygar adam. Filmde bir ayrıntı var çift yönlü; tip yerli kadına tecavüz ederek öldürüyor başta sonra yerliler beyaz kadına tecavüz ediyorlar filmin sonunda. Cinsel organın yerine bir şey var zaten öyle dolaşıyorlar normalde. Şu var; tipin amacı zaten kadını öldürmekte. Yoksa bir yerli zaten tecavüz ederken ereksiyon olamaz yani tip cinselliğini o şekilde yaşamıyor. İstese de ilişkiye giremez o kadınla, nefret ediyor.

İlkel insan süper ama az kaldılar ne yazık ki... Bunlar kaçıyorlar, antropologlar peşlerinde. Keşfedilince kayboluyorlarmış mesela. Nasıl kaybolmasın? Helikopterle geliyorsun, biliyorlar artık neyle karşı karşıyalar. Ormanları kesen adamla niye konuşsunlar? Tepesinde "zor zor" helikopterle, sevmiyorlar bizi anlayın. Helikoptere mızrak atmalarının sebebi salak olmaları değil yani... Bilmiyorlar mı sanki salak olan sadece uygar insandır? İlkel tip önce şaşırır sonra anlar ormanda yaşıyor. Yamyamlık suçlaması ise çok mesnetsiz efenim. Tabi ki seni yerler; birincisi sen rahatsız ediyorsun adamları, ikisincisi de sen artık ondan farklısın şempanze nasıl maymun yiyorsa onlar da seni yer. Ne yani?

Şu yamyamlığı biraz daha irdelemek lazım. Mesela uygarlıktan biri gelse ve benim fotomu falan çekmeye kalksa, önce "çek lan makineyi" derim en sonunda da yerim. Ben buna baştan "hua" falan demişim "git" diye anlamıyor tip. Yedim ne oluyor yani? Doğa böyle bir şey, nedir kutsal mısın? Yiyeyim de sıçayım gör... Neymiş onları tanrılar gönderdi sanıyormuşuz. yok yaa.. Bir kere biz doğaya aitiz, bir nevi ateistiz yani kimse bize bir şey göndermez. İhtiyacımız olanı doğadan buluruz. hadi gönderdi diyelim, öyleyse kesin yemek için göndermiştir. Çünkü karnım aç benim. Ha geldin yolun düştü, eyvallah otur aha bunu da ye, biz bunu yiyoruz. Ama başlarsan yok şöle böle bilmem ne, saygısız saygısız konuşursan, allah mallah, kitap falan, bana da arada iş buyurursan kendi kıçının keyfi için, yerim. Kötü ruhları yeriz biz, korksunlar bir daha gelmesinler diye. Yedikten sonra da hemen unuturuz zaten onun için yemedik mi? Yoksa atalarımızınki gibi mezar yapardık, o da yani nereye gömdüğümüz belli kurt kuş yemiştir. Tutup anıt yapmayız salaklıktır o...

Belgeselciler ve doğayı belgeselde gördüğü gibi sananlar yanlış anlamış hep. Neymiş bilmem ne putuna tapıyormuş, totemciymiş. Kabilemin adı "kartal" ne tapması ya? Takıntılı mısınız, nesiniz? Habire tapılacak şey arıyorsunuz... Bunlar da insan, az gelişmiş bunlar şöyle şöyle yapıyorlar diyorlar paso. Hayır, salak evladım anlamıyorsun ki beni! Kendi popondan yaz gitsin. Dünyada uygar insandan başka bir şeye tapıp, boyun eğen mi var? Uydurup duruyorlar, kendilerini gelişmiş gösterecekler ya... Sen hiç camiiye giden tapir gördün mü? Ya da kiliseye giden maymun? Giderler bazen ama muz falan görmüştür, yağmurdan sığınmıştır. Namaz kılmaz, vaftiz olmaz, aptal olmadığı için.

Uygar adama bakalım biraz... Kızılderiliye İsa'yı anlatıyorlar -kurtarcak ya göya- ama adam salak değil, sen onu kurtaramazsın çünkü esir değil. "Ne yani?" diyor "peygamberinizi de mi çarmıha gerdiniz siz? Şimdi de size inanalım istiyorsunuz!?" Musa bunlara altın inek yapıyor, ineğe tapıyolar. Musa da isyan ediyor "yeter lan!" diye. İşte o hikaye var ya tam anlamıyla hikaye o ya... Her dine sokmuşlar öyle bi tane, neymiş çağ değişmiş artık boğaya tapılmayacakmış, koça tapılmayacakmış. Manyaklar anlamıyorlar da... Bunlar eski takvimdeki olaylar; yerküre hareketindeki yalpalamadan dolayı bir kaç astronom rahip böyle bir şey bulmuş 2000 yılda bir başka burçtan doğuyor güneş diye bunlar tapmış. Tap diye mi söyledik ya? İlla tapacak, manyak işte söyleyince de kızıyorlar. Bunlar yalan, boş iş falan diyorlar. O da bilime tapıyor, tapmasa olmaz bu hayat boş geçer mi? Bilim bir şey değil ki... Öyle avcı işi işte. Bilmiyorsun bir bok, bakıyorsun aha ayı, aha ot, böcek bir tanesine niye tapayım? Bazıları da doğadaki anlaşmaları çözer onları sistematik hale getirir ona tapar. Mantıksız olanı atıyor göya ilerledi ama özünde tapıyor.

İşte aynı uygarlıktan adam demiş ki "evren nasıl oluştu?" Çüşş!! Yavaş gel hele! Daha güneş sisteminden çıkamıyor tip, evren nasıl oluşmuş onu bulacak. Sen nesin ki? Bu, ben nasıl ben oldum gibi saçma bir şey yani. Bunu kendime sorsam ne cevap vereceğim? İşte böyle oldum, ha tamam o zaman. Salakça...

İnsanın sonu yaklaşıyor ama ben mutluyum...

Neanderthallerin yok olma nedeninin Homo Sapiens olduğu fikrini nereden çıkardınız azizler? Sizler rekabeti yanlış anlamışsınız, hemen savaştırıyorsunuz birbiriyle. Karşı karşıya gelip "hebele hübele" yapmaktan öteye gitmeyen rekabetten bahsediyoruz yani savaş falan yokmuş. Sizlere makara olsun zaten kim yener neanderthal mi sapiens mi? Savaşsalar idi neandertal yenerdi, zeka konusu muamma biraz ama pratik önemli. Bir şey Sapiensleri daha avantajlı yapmış ama tam neden henüz anlaşılamadı. Bir bulsanız onu da yok edersiniz eminim, maymunlar gibi davranacaksınız diyeceğim ama zor yani Neanderthalden sonra bayağı değiştiniz sizler. Neanderthaller olsaydı nasıl olurdular bilemiyoruz ama bence keyif adamı olurlardı. Daha avcılardı tamam (Homo Sapiens ondan daha mülayim hatta başta, bu direkt mamut'a falan saldırıyor) ama ya avlansın dursun beslensin adam bizene? Açlık çekiyor Homo Sapiens avlanmadığından. İlk Homo Sapiensler güzel adamlar, eskiden her şey daha güzeldi zaten. Olay zaman sorunu çünkü tüfek yoktu, avda da zeki olan kazanıyordu sonra ok icad etmiş biri olmamış o.

Şempanzeler de mızrak yapıyorlar ama ezberlemiyorlar işte. Evet, nesile aktarmıyor, aktarıyorsa da çok yavaş aktarıyor. Zaten Homo Sapiens de öyle aktarmış, uzun süre durmuş öyle önce. Şimdi ise doğduğunda sana zilyon yıllık birikimi dayıyorlar, okul neden var? Temkinli olmak lazım doğada, her gördüğünü aktarmamak lazım neme lazım : ) Sonra sapıtıyorsun işte (biri tarımı bulmuş, hemen aktarmışlar bu güzel diye. Senin aklın ne ki nerden biliyorsun bu iyi?) Yarın öbür gün insan nesli tükenirse, bonobo maymunu gene sevişecek işte asıl maksat o... Ne öyle hemen aktarayım evrimleşeyim? Belli olmaz bakalım bi önce bunların yaptığı doğru mu, bir kaç zilyon yıl geçsin hele... Zaman sorunu yaşıyor Sapiens Sapiens. Ben var sanmışlar bir tek... Sen ne!? Daha dün çıktın annenden yarın da öleceksin nereye uçuyorsun öyle? bir sakin ol önce... Eskiden zamanda yavaşmış yapacak çok şey olmadığından, sindire sindire yaşıyormuşsun. O yüzden 40 oldu mu ölmek kimseyi üzmüyormuş. Bir huzursuzluk duyuyorlarmış yakınları ölünce o kadar -ki o huzursuzluk da üzüntünün atasıdır.

40 yaş da bir istatistik zaten. hesap şöyle; işte bu kadar adam varmış biri bu yaşta, öbürü doğduğunda ölmüş topla sayıya böl sonra de ki ortalama ömrü 40 yılmış, herkes yaşayacak ya illa. Şimdi bir sığır sürüsü düşünün, bunlar otlanıyor öyle sonra bir aslan geliyor dalıyor. Bunlar ne yapacağını biliyolar, kaçacaksın yapman gereken bu. Biri hasta ya da sağlıksız, kaçamayacak o da aslanın payı. Yoksa korkaklar veya aptallar da mı ondan kaçıyorlar? Zaten aslan da tutup en baştaki koca sığıra saldırmıyor, hırs yapıp. Kovalıyor eline ne düşerse razı. Öbür türlü davransa insan gibi yok olur, koca sığır bunu yaralar çünkü. Kasmıyorlar aslında yani, bizim Sapiens Sapiensler de kastıklarını sanıyorlar.

Kimse birbirine düşman değil işte insan çok yanlış anladı olayı. Her şey doğal. Sapiens Sapiens öyle bir anlatıyor ki sanki savaş var, var da öyle değil işte. Zaten doymak da bizim uydurduğumuz bir şey yani nerede o bolluk da doyuyorsun? Hayatı boyu av peşinde hayvan, dişi ise zaten bir de o var habire kovalıyor. Ama buldu buldu yoksa aç kalıyor.

Otoburlar da zavallı gibi gösterilir ya komiktir o, sürekli tetikteler sanırsın her gün 24 saat birileri bunları kovalıyor. İsterse Sibirya kaplanı olsun o boynuz boşuna mı var o hayvanda? Gelişmiş sağlıklı ve dominant ise nah bir yırtıcı çıkar karşısına da yer onu. Sibirya diyorum Sumatra aslında. Doğal seçilim de böyle bir şey; o yüzden insan genleri gayet sağlıksız. Türümüzün yok olması an meselesi, çok niteliksiz genlerimiz var. Bi veba geliyor Avrupa'nın 1/3 nüfusu cortayı çekiyor, neden? Sağlıksız genlerin elenmesini engelledin, doğadan koptun çünkü. Artık bir şey de yapılamaz yani bu sağlıksız genlerle yaşayacağız yok olana kadar. Amazon yerlilerinin nüfusu niye 500 000 olmuyor? Doğum kontrolü mü uyguluyorlar? Doğaya uygun olmayan ölüyor, biz ise aşı yapıyoruz. Neymiş soyumuzu sürdüreceğiz... Lan tamam da öle soy mu sürer? Düşünsenize güdük kaplanlar falan dolu ormanda, anlamamışlar doğayı. Hayvanlara deney yapıyorlar bir de yasa çıkarıyorlar hayvanları koruma yasası. Her şeyi çıkarmışlar sıçanları çıkarmamışlar deney hayvanı listesinden. Neymiş insana çok benziyormuş vücudu falan. İnsana benziyorsa sen nasıl yapıyorsun o yaptığın iğrenç işleri bu insana benzeyen hayvana, benzemiyorsa da neden yapıyorsun bunları o hayvana?

Zaten başımıza genetik dini çıkardılar şimdi ne bulduklarını da bilmiyorlar bence. İşte anladık ki bizi bu hale getiren mutasyon şöyle olmuş. İyi de neden öyle olmuş? Doğa, uyum-yaşam yani formül değil. Şimdi Sapiens Sapiens müdahale ile göya hastalığa bağışık insan üretecek. Bunu yaparlarsa ölen daha çok olacak halbuki, bir de neye bağışıklı oluyorsun? Sürekli değişiyorlar zaten, müdahale edilmez öyle doğaya ben daha iyisini yaparım ne demek?Ölmeye mahkum etti Sapiens Sapiens kendini... Bir türün diğer tüm türleri yöneteceği bir sisteme doğa izin verir sonsuza dek diye inanıyorlar, vermiyor da zaten görüyorlar ama anlamıyorlar işte. Harbi salaklar çok salaklar.

18 Nisan 2010 Pazar

Fareden Evrimleştik

İnsanlar sürekli bir yerlere gidiyorlar, şehirlerarası otobüs terminalleri hep kalabalık. Sürekli bir kaçışma hali hüküm sürüyor sıçanlar gibi, farelerden evrimleşmemizin bir işareti olabilir mi? Baksanıza labirentlerde dolaşıp duruyoruz, primat olsak ağaçta olmaz mıydık?

Geçenlerde Deep Blue Sea isimli filmi izledim. Ne saçma sapan filmmiş o diyerek bitirdim, köpekbalığından korkulur mu? Neden korkayım ki? Adamlar suda köpek balığından kaçarken birbirlerinin taşakları hakkında espiri yapabiliyorlardı ama ben korkmalı mıyım? Dikkatinizi celbediyorum ki suda köpekbalığından kaçıyorlar... Ben olsam dururum, belki durunca saldırmaz. Koşarak kaçıyordu herif ya hatta kaçtı hayvana fake atarak. Adam fırına girince fırını açıp herifi pişirecek kadar zeki ama adamdan yavaş yüzen bir balıktan bahsediyoruz...

Filmlerde olur o ancak diyerek geçmek istiyorum fekat siz hiç öyle üçüncü sayfa haberi gördünüz mü? Köpekbalığı adamı yedi diye haber çıkar, adam köpekbalığını yesin haber olsun diye beklerseniz çok beklersiniz. Demek ki neymiş? Kaçılmıyormuş... Bir de ortalama bir yüzücü bir dakikada 60 metre yol alır gibi bir şehir efsanesi var ama bir köpekbalığı 300 metre alıyorsa bu kel kafalı zenci aşçı nasıl kaçtı?

Buradan köpek balığına da seslenmek istiyorum; koca köpekbalığı olmuşsun, suda yaşıyorsun ve insandan sadece 5 kat mı hızlı yüzüyorsun? Sürekli yağlı fokla beslene beslene götü büyütmüşsün aslanım! Katil balina olsa durum değişir ama... Hem hayvana katil demiş bizimkiler, ne alakası var? Kimmiş katil? İnsanlar zilyon tane koyun, kuzu, koç, inek, dana, boğa, öküz, buzağı, tavuk, piliç, horoz, civciv, güvercin, kedi, köpek, balık, ne bulursa yesin hatta gitsin kekliği düz ovada avlasın ama balina fok yedi diye katil olsun!? Kendi türünü cezaevine atıp müebbet hapis veriyor mu balina? Salak bir türden bahsediyor, manyak işte. Kaplanı çomakla dürtüp kendine saldırtan ve hemen akabinde ısırdı diye cezalandıran bi tür insan zekası... Ey insan! Salak mısın nesin illa sana efendi mi diyecek hayvan? Neymiş nasıl yaparmış bunu, yapar tabii. No offense but kafasızsın işte, neden gidiyorsun da hayvanı rahatsız ediyorsun? Sordun mu kafese koyarken?

Gene ben böyle agresif bir muziplikle neyşınıl cografik'te dolanır iken son dönemde artan hayvan agresifliklerini inceleyen bir şeye takıldı gözüm. Neden inceliyorlarsa artık bilemiyorum ama gelsinler bana anlatayım efendim. Özellikle Hindistan'daki fillerle bozmuşlar kafayı, gece köye gelip uyuyan insanları öldürüyorlarmış. Kızmışlar tabi, bok ettiniz ormanı mikrop tür tadında bir agresiflik bu. Çevreyi koruyorlar, hayvanlar bilinçli... Hayvanın kafasını bozdunuz bir kere, sakin hayvandı o ne hale getirdiniz, orasına burasına çiçek taktınız... Hiç bahsetmezsiniz ama bu durumlardan neyse ki sonra bir tanesi sapıtmış o gösterilerin birinde nasıl kaçıyor bu insanlar. Hayvan yakalamış bir tanesini çarpıyor ağzına, gevşek gevşek eğlenen ağzı yamuldu adamın allahtan. Hayır, gerçekten kızacaklar çok fena zeka geliştirecekler o olcak sonunda. Sabırlılar ama hala, töbe töbe deyip ses çıkarmıyorlar doğanın bu şımarık türüne. Görmüş geçirmişler, kesinlikle gaza gelmiyorlar. Filler milyonlarca yıldır Dünya'da takılıyorlar ama insan daha toy, çözemedi henüz işi. Kalabalığız diye bir bok sanıyorlar kendilerini artık, halbuki bilmiyorlar doğa öyle değil, öyle çalışmaz... Ama hayvanlar görmüş geçirmiş. bir de tipler zilyon yıl takılmış, biz kek gibi yok olmuş tür diye küçümsüyoruz. Zilyon yıl lan! Bizim insanlar da hayvanlara uçak yaptık uçuyoruz desin istediği kadar, sonra müzeler kursun dinazor kemiklerini orada birleştirip sergilesinler... Hatta insanlar gezip mutlu olsun... Sen o kemikleri bulmak için köstebeğe dönmüşsün ama fillern büyük büyük büyük babası dinazorları görmüş, ondan bilinçliler zaten. Zamanında dinozorlar fillere "lan oğlum lan bütün geniş yapraklı bitkileri yedik, bunlar yenmez tür oldu meteor falan da geliyor hava soğuyacak soğukkanlıyız biz boku yedik. Artık siz siz olun çeşit takılın" demişler. Şimdi kafanızı çevirip bir bakın timsahlara jenaratör gibiler hala, köşede durup uyuyor çok ısınınca da kalkıp gidiyor. Tabi uyuyor tip öyle abartmamış boyutu her bir şeyi yiyecem diye. Bizim insan da dinozor oldu sanki, her şeyi yiyor. Dinozorla karşılaşmamış çünkü...

Zaten neyşınıl cografik'in ne yaptığını anlayamıyorum çoğu zaman, bir defasında da ejderha belgeseli görmüştüm orada. Neymiş ejderha olabilirmiş, nerede fosil o zaman? Ateş çıkarma hikayesini de bilimsele bağlamışlar. neymiş aynı zamanda hafifliyormuş da ondan o kanatla uçabiliyormuş. Baksen! Herifler makine yaptı utanmadan! Halbuki onlar dinazormuş, biri bir dinazor kemiği bulmuş demiş ki bu ejderha! Hayır, o da dinazor canım. Bakmışlar ortam müsait insan arasına karışmışlar "ejderhayız biz" diye ama mesela Avrupa onları sevmediği için gizlenmişler orada. Şimdi hala içimizde yaşıyorlar ama teknolojiyi süper ilerletmişler, bizden daha öndeler kendilerine insan derisi yapabiliyorlar. Arada gidip değiştiriyorlar ama barışçıl ve az olduklarından girmiyorlar bize kafa göz. Mesela bir devlet kurumuna gitmişsindir de o sırada beklerken birinin işinde terslik olmuştur, yapamıyolardır da bir görevli gelir hemen yardım eder ya işini çözer işte o ikisi dinazordur! Dinazorlar azlar ama toplumun önemli yerlerindeler, zekiler çünkü bir de yetileri var. Bunlar saydam ama avlanırken görünmez oluyorlar. Ondan insanlar ayak izi bulup duruyor. Kendini nasıl bulsun tip görünmez olmuş? Evrim bu her şey olur...

Evrim bu her şey olur mottosundan hareketle "insanla maymunun atası ortak olsaydı ağaçta dururdu, demek ki fareden evrimleştik" diyebiliriz.